9 Mart 2017

Sis Miguel De Unamuno



225 sayfa olan bu kitabı okumaya başladığımda, kendimi bir tiyatro salonunun en güzel koltuğunda oturuyormuşum ve sahnede de çok güzel bir oyun izlemenin hazzını yaşıyormuşum gibi hissettim.

Roman kahramanımız Augusto’nun hayata bakış açısını ve yaşamı sorgulamasına tanık olurken; aşkın Augusto üzerindeki etkilerini özümsüyor ve felsefi açıdan konuyu ele alışını okuyorsunuz.
Kitapta karşılıklı diyaloglar oldukça fazla. Bu ise kitabın akıcılığı sağlıyor. Karakterlerin az olması kişi takibi yapabilmek adına bir artı.

Aslında kitabı iki bölüm olarak değerlendirmenin daha uygun olacağı kanısındayım. Çünkü ilk sayfalarda okuduklarınız bir aşk hikayesi gibi gözükebilir. Sonlara doğru ise işlenmek istenen konunun aşktan daha derinlerde saklanan varoluşçuluğa dönüştüğünü görüyorsunuz. Augusto varoluşunu sorguluyor. Konuyu fikrine önem verdiği insanlar ile tartışıyor ve kitap sürpriz bir son ile bitiyor.
Kitapta üstünde durulması gereken bir karakter ise Augosto’nun köpeği Orfeo. Kitabın sonunda Orfeo’nun düşüncelerini okumak ise kitaba ayrı bir doku kazandırmış.

Çok yolculuk yapan, vardığı yeri arayan değildir, ayrıldığı yerden kaçarcasına çekip gidendir.
Biz insalar ne büyük acılara, ne büyük mutluluklara dayanıyoruz, çünkü bu acılar ve mutluluklar küçük olaylardan oluşmuş büyük bir sis tabakasına bürünerek geliyorlar. Yaşam bu işte, sis. İşte yaşam bir nebülözdür. 
İnsan iyi olarak doğar, doğal olarak iyidir; toplum onu bozar, yoldan çıkarır... 
Benim başımdan geçen ve benim çevremdeki insanların başından geçenler gerçek mi, kurgu mu? Bütün bunlar Tanrı'nın ya da uyanır uyanmaz buharlaşan başka bir varlığın düşü olmasın? Bunun için mi ona dua ediyoruz, onu uyutmak ve düş görmesini sağlamak için, ona şarkılar, ilahiler söylüyoruz? Bütün dinlerde yapılan ibadetler, Tanrı'nın düşünü sürdürmesi ve uyanmaması ve bizim de düş görmemizi sağlamak için değil mi?

Sene başından bu yana okuduğum kitaplar arasında bitiş şekli itibarıyla beni çok şaşırtan bir kitap oldu. Sanırım bu nedenle üstünden uzun yıllar geçse bile kitabın konusunu unutmayacağım. Siz de sürpriz sonları seviyorsanız kesinlikle bu kitapla tanışmanızı tavsiye ederim.

Keyifli okumalar.
✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

7 yorum :

  1. Şaşırtıcı sonlara asla hayır diyemem :) Mutlaka okuyacağım.

    YanıtlaSil
  2. Köpeğin fikirlerinin söylediği bir kitap kötü olmaz zaten. Cidden çok merak ettim kitabı. İnsanın doğuştan gelen şeylerin sonradan değiştiğine inanan bir yazar herhalde bana öyle geldi. Okuyacağım teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Samet ne güzel yazmışsın. Köpeğin fikirlerini söylediği bir kitap kötü olamaz diye. Sevgiler.

      Sil
  3. Merhabalar.
    Bu güzel kitap tanıtımınız için teşekkür ederim. Vikipedi'ye girerek yazar hakkında merak ettiğim bilgileri edindim. İspanyol yazar, ülkesindeki diktatörlere karşı tavır aldığı için, ilkinde sürgüne ve ikincisinde ise, ev hapsine mahkum edilmiş ve ev hapsindeyken 31.12.1936 tarihinde vefat etmiş. Bu yürekli ve cesur yazarı saygı ile anıyorum.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Recep bey. Güzel bir kalemi olan bir yazar. Ben de saygı ile anıyorum.
      Saygılar.

      Sil
  4. Sonu başından belli olmayan kitaplar daha ilgi ile okunuyor.

    YanıtlaSil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.