3 Mayıs 2015

Bir güne bir çok iş sığdırabilmek bu olsa gerek.

Dün sabah kalktığımdan beri 1 dk yerimde durmadım desem yalan söylememiş olurum. Sabah kahvaltı sonrası İkea 'ya gittik. Evde çalışma masamız yok. Aslında eve hiç birşey almak istemiyoruz. Taşınırken bizi uğraştırmasın diye. Fakat masasızda olmuyor. Benim dikiş malzemelerim , dikiş makinem şuan kolilerin içinde. Onur'un elektronik aletleride öyle. Artık evde birşeyler yapmak istediğimizden, masa almak için düştük yollara . İşimizi görebilecek, çok pahalı olmayan iki masa aldık.Yarın teslim edecekler masalarımızı. İkea'da gezinirken, arkadaş aradı. İşiniz yoksa gelin , ben alışveriş yapacam, bir alışveriş merkezi var oraya gidelim mi diye. Tamam dedik. Alışveriş merkezinde de sanırım 2-3 saat geçirdik.
Asıl büyük buluşmamız ise akşamdı. Krakow'un en ünlü mekanlarından biri olan Shine gittik.  Gece saat 4 kadar oradaydık. Bizim çocuklar daha önce içeri girmeyi denemişler . Fakat olmamış. İçeri girebilmek için elegan bir giyim tarzınızın olması lazım demişler. Bu sefer bizimkiler de ceketlerini giydiler. Birde rezervasyon yaptırdılar. Böyle olunca da zafer bizim oldu. İçer girebildik :):)





Atmosferi oldukça güzeldi. Mekan geniş ve çok iyi bir havalandırmaya sahipti. İçeride sigara içilmemesine de ayrıca mutlu oldum. ( Buradaki çoğu  pub ve clubde sigara içmek serbest. Bir, iki saat oturunca herşeyim sigara kokuyor ve ben bundan nefret ediyorum.) Saat 22:00 gittik, 04: 00 ayrıldık. Ben bu zaman diliminde, toplasanız 30 dakika yerimde oturabildim. Ne kadar çok dans ettiğimi tarif edemem. Bir ara ışık oyunları ve dumanlar arasında kaldık. O ışık oyunları beni üniversite yıllarıma götürdü. Yurtta kaldığım dönemde , odayı 9 kız ile paylaştım. Bazı geceler canımız sıkılırdı. O zaman tüm ışıkları kapatırdık. Eline fener alan kızlar, ışıklarını bize tutardı, bir kaçımızda ortada deliler gibi dans ederdik. Şimdi kim bilir nasıl hayatların içindeler her biri. Dün akşam o kadar kalabalığın içinde, bir anda kendimi eski günlerde buldum. Yüzümde bir tebessüm ile eski günlere selam çakıp , kaldığım yerden, nefesim kesilene kadar dans etmeye devam ettim.
Bugün ise deli bir yorgunlukla baş etmeye çalışıyorum. Lakin hava harika, belki öğleden sonra nehirde bir bisiklet turu yapabilirim. Kim bilir...



Paylaş:

0 yorum :

Yorum Gönder

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.