12 Mart 2013

Bezirgan İstanbul Halk Tiyatrosu


Pazartesi iş çıkışı Moliere'nin Tartuffe adlı eserini sahnelendiği Bezirgan'ı izledim. Orgon adlı adamın kilisede tanıştığı Tartuffe adlı bir düzenbazı, din adamı zannederek evine davet etmesiyle yaşanan bir takım olaylar dizisini konu alıyordu. Dekor ve kullanılan maskeler çok ilgi çekiciydi. Kim hazırlamışsa eline sağlık. Cam oyunundan sonra özel tiyatro izlemeyeceğim dediğimi biliyorum. Fakat kadro beni kendine çekti.
Cem Davran'ı daha önce şehir tiyatrosunda izlemiştim. Oradaki performansı da çok iyiydi. Dün yine hem güldürdü, hemde düşündürdü. Kukla ile olan sahneleri müthişti.
Şebnem Bozoklu'yu bir de tiyatroda izleyin derim. İkinci perdede resmen oyunun kraliçesiydi. Rolünü taçlandırdı.
Erkan Can'ın rolü ise çok kısaydı. Evin büyük annesi olarak ilk perdenin başında ve oyunun sonunda olmak üzere toplam 5 dakika kadar görebildik kendisini.
İnsanların daima bir maske ile dolaştıklarını ve sadece bir anlık kendileri olabildiğini, sonra tekrar maskelerini taktıklarını düşünüyorsanız; bu oyunu izlemek için geç kalmayın derim.
Ve dün bayıldığım Şebnem Bozoklu repliği veda etmeyi bir borç bilirim.
"Benim bir tarzım, stilim, üslubum var."

Paylaş:

0 yorum :

Yorum Gönder

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.